Dolar 35,6233
Euro 36,9145
Altın 3.123,16
BİST 10.022,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12 °C
Hafif Yağmurlu

Öyle Bir Geçer Zaman Ki Kanal D

05.03.2014
A+
A-
Öyle Bir Geçer Zaman Ki Kanal D

 
KANAL: KANAL D
YAYIN GÜNÜ: SALI
SAAT:20.00
         
 

117. BÖLÜM KONUSU 
Yer mekan aynıdır ancak, bu kez tutsak olan Tuğrul, ona işkenceye yapan da Mete’dir. Ancak Tuğrul, Arif’in yerini söylemekte direnmektedir. Zehra ile parka giden Hasefe Hanım fenalaşarak herkesi korkutur. Haberi alan Cemile hemen annesinin yanına koşar fakat, yalnız değildir. Yanında Hasefe için endişelenen başka biri daha vardır. Hakan ve Rüya’nın iş için İstanbul dışına çıkmaları gerekmektedir. Annesinin konuşması ve destek vermesi üzerine Berrin de ikilinin seyahatine katılır. Baba olacağını öğrenen Soner, çok gergindir. Her şeyin yolunda olduğunu öğrenene kadar hem Bahar’a hem de kontrol için gittikleri doktora kök söktürür. Osman ise daktilosu ile ilk yazılarını yazmaya başlar. Onları okumaya da ilk Ayça talip olur. Carolin ve İbo ofiste birlikte çalışmaya başlarlar. Fakat her ikisini de polis haklarında şikayet olduğu gerekçesi ile apar topar karakola götürür. Berrin, Hakan ve Rüya’nın görüşmeleri bekledikleri gibi gitmez. Tansiyon bir anda yükselir ve işler kontrolden çıkar. Arif’i kurtarmak isteyen Mete ise Tuğrul ile onu takas etmeye mecbur kalır. Takas yerine gittiğinde ise onu büyük bir sürpriz beklemektedir. 28 Mayıs Salı Günü Saat 20:00'de Kanal D'de
 
 
KÜNYE:
 

İzleyenleri, 60’lı yıllardan günümüze uzanan acı-tatlı, kimi zaman hüzünlü ama umudun da eksik olmadığı  derinden etkileyecek  bir yolculuğa çıkaracak olan dizinin başlıca rollerini; Ayça Bingöl, Wilma Elles, Yıldız Çağrı Atiksoy, Aras Bulut İynemli, Farah Zeynep Abdullah, Emir Berke Zincidi, Meral Çetinkaya, Mete Horozoğlu, Orhan Alkaya, Mehmet Gürhan, Zeyno Eracar, Nilperi Şahinkaya, Dila Akbaş, Tolga Güleç, Salih Bademci, Ferit Kaya, Simay Küçük, Sercan Badur, Yeliz Kuvancı,Şenay Aydın paylaşıyor. Öykü ve senaryosunu Coşkun Irmak’ın yazdığı Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yönetmeni Zeynep Günay Tan.

GENEL HİKAYE:

Hikaye, 1967 yılında, İstanbul’un eski semtlerinden birinde başlayan ve günümüze kadar sürecek olan bir zamanı dilimini içerir.
Hikayenin odağında Akarsu ailesi vardır. Anılan zaman içinde bu ailenin dağılması, aile bireylerinin bu dağılmadan aldıkları etkiler ve her birinin bu etkiler altında şekillenen hayat hikayeleri sergilenir.
Denizci olan Ali Akarsu’nun, Hollandalı Carolin’le olan aşkı, karısı Cemile Akarsu tarafından öğrenilince, yaşanan büyük sıkıntılar ve  bu durumun yarattığı olumsuz koşullar, Cemile, Ali ve çocukları üzerinde, hayatlarının geri kalanını şekillendirecek kalıcı etkiler bırakır. Hayatla ve birbirleriyle olan mücadeleleri, bir çok  travmanın izlerini taşıyarak, sürer.
Ali ve Cemile’nin üniversiteye gitmekte olan büyük kızı Berrin, liseye gitmekte olan küçük kızı Aylin, Aylin’le aynı liseye gitmekte olan oğlu Mete, bu travmayı kendi hayatları içinde hissederler ve kendi hayat hikayeleri de bu etki altında gelişir.
Ailenin en küçük bireyi olan 6 yaşındaki Osman, bütün bu sürecin içinde olan, etkilenen, gözleyen bir kişi konumundadır. Küçük olduğu için, korunan kollanan, olayların dışında tutulmaya gayret edilen bir durumdadır. Ama bu sebeple, aslında, olayların bütününü görebilen, gözleyebilen ve diğer aile bireylerine oranla, yaşananlara en bütüncül yorumu yapabilecek verilere sahip olarak gelişen biridir. Bu özelliğiyle Osman, 1967’den günümüze uzanan hikayenin, odağında olan kişidir. Ve hikayenin bütünü, aslında Osman’ın hikayesidir. Osman’ın bu niteliği, hikayenin gelişimi içinde derinde olgunlaşacak ve ancak günümüz aşamasına gelindiğinde kendini net bir şekilde açığa vuracaktır.
Ali’nin annesi Hasefe Hanım, hikayedeki en yaşlı kişidir. Dobra, mert, görmüş geçirmiş bir kadındır. Oğlu’nun yanlış yaptığına inandığı için, gelini Cemile’nin tarafını tutacak kadar açık sözlü ve yüreklidir. Diğer oğlu Kemal ve gelini Neriman, çıkarcı, rüzgara göre davranan kişiler olarak, Hasefe Hanım’ın gözünde değer taşımazlar.
1967’den başlayarak, sürecin siyasal-toplumsal olayları, değişim ve dönüşümleri, hikayenin gelişimindeki toplumsal zemini oluşturacağı için, önemlidir. Yukarda kısaca değinilen kişiliklerin hayat hikayeleri, ilişkileri ve çatışmaları, bu toplumsal zemin üzerinde gelişecektir.
Böyle bir süreç, bu ilişkiler çerçevesinde ele alındığında, nostalji duygusu yaratacak ögelerin önem kazanması da kaçınılmaz olmakta. “Orhan Boran ve Yuki”, “Fenerbahçe gazozu”, dönemin şarkıları, reklamları, filmler, artistler… “Öyle Bir Geçer Zaman Ki…”, hikayesinde yer alan kişilikleri, olayları, bu nostalji duygusunun atmosferi içinde sergilemeyi ve en sonunda da, seyirciyi de bu atmosfere dahil edebilmeyi amaçlar.

ETİKETLER: , , , , , ,
MUSTAFA YAMANER
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.