Dolar 27,1168
Euro 28,9430
Altın 1.673,97
BİST 8.000,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 29 °C
Açık

Anne Sütü Nasıl Artar? Anne Sütünü Azaltan Sebepler Nelerdir?

23.08.2022
A+
A-
Anne Sütü Nasıl Artar? Anne Sütünü Azaltan Sebepler Nelerdir?

Günlük hayatta verdiğimiz birçok kararın anne sütü üzerine etkili olduğunu ve bazı kararların anne sütünü azaltıcı etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Bebek, yeni doğduğunda istediği tek şey anne sütüdür ve bazı anneler, sütünün bebeğine yetmediğini düşünüp “Neden sütüm kesildi, anne sütü nasıl artar, çocuğuma yetemiyor muyum?” diye panik ile araştırmalar içine girmektedir. İşte, anne sütünü artıran ya da azaltan nedenler!

1) Sağlık sorunlarına sahip olmak

Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali anlamına gelir ve sizin fiziksel ruhsal ve sosyal açıdan herhangi bir sıkıntınız varsa bu durumda tam sağlıklı sayılmazsınız. Tam sağlıklı sayılmazsanız da vücudunuz tam kapasite istediği şekilde anne sütü üretimine konsantre olamaz. Vücudunuzun enerjisini bir sağlık sorununu düzeltmek için değil de anne sütü üretmek için harcamak istiyor ve anne sütünü artıran etkenler üzerine yoğunlaşmak istiyorsanız önce o sorunlardan kurtulmanız gerekiyor.

2) Dinlenmemek

Yoğun bir doğum sürecinin ardından bir bebek sahibi olmak, bebeğe alışmak, uykusuz geceler ve bebeğin rutin bakımları oldukça yorucu olabilir. Bu ilk ve en yoğun süreçler anne sütü için en büyük düşman olabilir. Fırsat buldukça dinlenmeye çalışın. Bebeğiniz uyurken siz de uyuyun. Bebeğinizi emziriyorsanız emzirme sürecinde ayaklarınızı biraz yukarı kaldırabilir ve kanın kalbe geri dönüşünü biraz hızlandırabilirsiniz. Etrafınızda size yardımcı olabilecek herhangi bir konuda işinizi hafifletebilecek herkesten yardım isteyebilirsiniz. Olay sadece bebeğinize bakmak değildir; ev işleriniz, sizin yapmanız gereken sorumluluklar veya diğer çocuğunuza bakmak konusunda da yardım isteyebilirsiniz.

3) Tedavi olmamak

Eğer vücudunuzda doğru çalışmayan bir düzenek varsa bu yanlış çalışan mekanizma vücudunuzu yorar ve vücudunuz, sahip olduğu enerjiyi bu bozukluğu düzeltmeye harcayacağı için anne sütü üretmeye zamanınız kalmaz. Bunun tersi de mümkün. Var olan bir sorunu ortadan kaldırırsanız vücudunuz tam kapasite olarak süt üretmeye konsantre olacaktır ve süt miktarınız artacaktır. Eğer bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız doktorunuzla iletişime geçin. Doktorunuza hem sağlık sorununuzu hem de emzirmekte olduğunuz bir bebeğiniz olduğunu söyleyin. Bu sayede bebeğinize uygun bir şekilde emzirme sürecini engellemeden iyileşme katedebilirsiniz.

3) Stresli yaşam

Stres denildiğinde olaya sadece duygusal olarak bakmamak gerekiyor. Fiziksel stres, sosyal stres, psikolojik stres ya da ortamsal bir stresin de vücudunuzu yoracağını unutmayın. Örnek vermek gerekirse, eğer bulunduğunuz yerde emzirme konusunda sıkıntı yaşıyorsanız ve emzirme ortamı hem diğer insanlar açısından hem mahremiyet açısından çok konforlu değilse aslında bir stres ortamında olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bu şekilde bir stres ortamının varlığı anne sütü üretiminizi olumsuz yönde etkileyecektir. Karışık duygu durumları hormonlarınızı etkiler, hormonlarınız süt salgınızı etkiler dolayısıyla duygularınız süt salgınızı etkileyecektir. Bunların yanında korku, ağrı, maddi zorluklar, aile arasındaki geçimsizlikler yani bütün stresler anne sütü üzerinde etkilidir. Bu gibi stres ve baş etmede zorlayıcı durumlar sütünüzü kesebilir. “Anne sütü neden kesilir?” diye düşündüğünüzde bunu aklınıza getirin ve strese maruz kalmamaya gayret göstererek sevdiğiniz birinden destek alın. Bu konuda stresi azaltmak adına şunları yapabilirsiniz: Eğer ağrınız varsa bir ağrı kesici alın. Eğer ağrı kesiciniz yoksa çocuk doktorunuza danışarak bebeğiniz için en uygun ağrı kesiciye karar verebilirsiniz. Eğer başka insanların yanında bebeğinizi emzirmek sizin için bir stres faktörüyse bunu yapmak zorunda değilsiniz, en konforlu olduğunuz konuma geçin ve emzirmenizi orda tamamlayın. Genel olarak stresle mücadele için düzenli olarak yaşayın. Düzenli olarak yiyin, düzenli olarak için, mümkünse düzenli olarak uyumaya çalışın. Eğer stresle baş edemediğinizi düşünüyorsanız etrafınızdaki insanlardan destek alın ve eğer mümkünse kendinize ufak da olsa zaman ayırın.

4) Tekrar hamile kalmak

Emzirme sürecinde ilk 6 ayda anne sütü dışında bebeğe bir besin vermeyin. Anne sütünün faydaları anlatmakla bitmez. O yüzden bu emzirme sürecini de mümkünse ilk 24 ay boyunca da devam ettirmeye çalışın. Tekrar hamile kalmak özellikle ilk 24 ay içerisinde bebeğinizin ve annenin hem iyileşme süreciyle ilgili hem de kaybedilen minerallerin, vitaminlerin yerine konma süreciyle ilgili birçok kesintiye neden olacaktır. Eğer hamile kalmışsanız süreç içerisinde sütünüzün yavaş yavaş azalacağını ve bir süre sonra tamamen kesileceğini bilmeniz gerekiyor. Eğer hamile kalırsanız sütünüz var olduğu sürece bebeğinize verebilirsiniz, bebeğinizde rahatsızlık oluşturmayacaktır. Kadın doğum uzmanınız kucağınızdaki bebeğin emmesinin karnınızdaki bebeğe bir zararı olduğunu düşünüyorsa o durumda emzirmeyi sonlandırmayı seçebilirsiniz. Eğer bebeğiniz 12 ayın altındaysa hala sıvı gıda ihtiyacı olacağını bilin ve en azından 12 ayı doldurana kadar anne sütüne en yakın mama ile bu süreci idare ettirmeye çalışın. Eğer bebeğiniz 12. ayı geçmişse bu durumda katı besinlerle tüm kalori ihtiyacını karşılama ihtimaliniz çok daha yüksektir; bu durumu doktorunuzla görüşerek en doğru kararı almaya çalışın, doktorunuz tavsiyesine göre hareket edin.

5) Diyet, beslenme

Beslendiğimiz içerikler de sütümüzün azalacağı ya da artacağı konusunda yönlendirici olacaktır. Beslenmemiz sadece alacağımız vitaminler, mineraller ya da kalorilerle ilgili değildir aynı zamanda alacağınız besinlerin süt üretimini arttırıcı ya da azaltıcı etkileri olacağını da unutmayın. Anne yemese de içmese de bebeği için gerekli vitaminleri, mineralleri ve sıvı içeriğini bebeğine sunacaktır. Anne, ikinci bir canlıyı da doyurmaya çalışırken, onun ihtiyacı olan vitaminleri, mineralleri ve sıvı ihtiyacını karşılamaya çalışırken zorlanıyorsa, kendininkini dahi yeterince karşılayamıyorsa annenin depoları yavaş yavaş tükenecektir. Bu nedenle anne, bebeği için, en çok da kendi için düzenli olarak beslenmek zorundadır. Annenin düzenli beslenmesi hem annenin sağlığı için gereklidir hem de bebeğin alacağı vitamin ve minerallerin çeşitliliği için önemlidir. Bunların dışında anne sütünü artıran beslenme önerileri nedir bunları araştırarak, dikkate alarak beslendiğiniz gıdalar içinde anne sütünü artıran besinlere yer vererek süt üretimini arttırabilirsiniz.

6) Abartılı baharat ve bitki içeriği kullanmak

Emzirme sürecinde baharat yemeyeceksiniz bir tavsiye yoktur ancak abartılı bir şekilde alacağınız baharatlar nedeniyle sütünüzün tadı da değişecektir, bazı baharatların etkisi nedeniyle süt üretiminiz de azalabilecektir. Bu nedenle dengeden yana olun. Adaçayından uzak durun, adaçayı süt üretimini azaltan bir besindir. Günlük hayatta kullandığınız maydanoz, kekik, yasemin gibi bitkiler süt üretimini azaltacağı için olabildiğince besinlerin içinde bunlara yer vermemeye çalışın. Bunların yerine anne sütünü artıran rezene, yonca, sarımsak ve zencefili beslenmeniz içerisine yerleştirin.

7) Sigara, alkol, kafein kullanmak

Yüksek miktarda alınan kahve, çay, içerisinde kafein bulunan çikolatalar, gazlı içeceklerin tamamı eğer fazla miktarda tüketiliyorsa süt üretiminizi azaltacaktır. Az miktarda kullanmakta sorun yoktur. Aynı zamanda kafeinin sizde olduğu gibi bebekte de hırçınlık, huzursuzluk, uyumayı reddetme gibi farklı etkileri olacağını unutmayın. Eğer bebeğiniz uyumuyorsa ya da sinirlilik hali varsa bu durumda kafein miktarını azaltmanız hatta tamamen kesmeniz gerekebilir. Sigara, size oksitosin dediğimiz süt salgılamayı sağlayan hormon üzerinden etki etmekte yani sigara, süt sağlamasını sağlayan hormonu ortadan kaldırdığı için var olan sütünüz dışarı çıkarılamaz; var olan sütünüz dışarı atılamadığı için göğsünüzde şişkinlik hissi ve mastit gelişme ihtimali artar. Eğer bütün bunlara rağmen sigara içmekte ısrar ediyorsanız şunları yapın: Bebeğinizin yanında sigara içmeyin. Ani bebek ölüm sıklığını arttırır. Bebeğinizin yanında sigara içtiğiniz zaman hastalık geliştirme ihtimalinizi de yedi kart arttırırsınız. Üzerinizde sigara kokusu varken bebeğinizi kucağınıza almayın. Mümkünse sigarayı tamamen bırakın; bebeğinizi erken dönemde annesiz ya da babasız bırakmaktan kurtarın.

8) İlaçlar

Özellikle emzirme ve gebelik süreçleri çok özel süreçlerdir ve bu dönemde alacağınız her besin maddesi gibi her ilaç da süt üretimini dolaylı ya da doğrudan olarak etkileyebilir. Eğer gebelik ya da emzirme durumunda bir ilaç almaya karar verirseniz bunu kendi başınıza yapmayın; doktorunuza danışın. Çocuk doktorunuz sadece çocuğunuz hasta olduğunuz zaman danışacağınız kişi değildir, çocuğunuzla ilgili bütün sorunları ona danışabilir ve danışmanlık alabilirsiniz.