Boynu Bükükler dizisi Kanal D

Boynu Bükükler dizisi Kanal D konusu ne? Boynu Bükükler dizisi Kanal D oyuncuları kim? Boynu Bükükler dizisi Kanal D hakkında tüm haberler…

Kanal D’de bugün yeni bir gençlik dizisi başladı. Oyuncu kadrosunda Sedef Avcı, Ahmet Saraçoğlu, Murat Akkoyunlu, Ünal Yeter, Barış Başar, Ali Tutal gibi birçok deneyimli oyuncunun yanı sıra genç yetenekleri de toplayan dizi, ilk bölümüyle bu akşam ekranda olacak. Senaryosunu Cüneyt İnay’ın kaleme aldığı, Ömer Uğur’un yönettiği “Boynu Bükükler”, hayata 3-0 yenik başlamış bir grup öksüz yetim liselinin, durumu 3-3’e getirme hikayesini ekrana taşıyacak.

Melek (Sedef Avcı): Rehber danışman, felsefe hocası ve müdür yardımcısıdır. 35 yaşlarındadır, okulun en güzel ve en idealist hocasıdır. Bir lise öğretmenine göre fazla donanımlıdır. Boynu Bükükler gibi yetimhanelerde büyümüştür ama bunu saklar. Bu yüzden 10-HAŞ’ı seven, 10-HAŞ’ın da sevdiği tek hocadır ama sık sık Melek’i suistimal ederler. Melek bu çocukların hayata 3-0 geriden başladığını düşünür, bu yüzden onlara anne gibi yaklaşır. Baba figürü olan Fuat ile de bu yüzden çatışır. Fuat kendisine karşı bir takım hisler beslemektedir, Melek bundan haberdar değildir.

Fuat (Ahmet Saraçoğlu): Okulun müdürüdür. Ayrıca matematik hocasıdır. Duldur. Evde ve özel hayatında çok başarılı biri değildir. Okulda ise tam tersidir. Öğrencilere karşı çok katıdır, disiplinden ve ciddiyetinden taviz vermez. Ama 10-HAŞ her zaman kendisini alt edecek bir şey bulur. Bu yüzden 10-HAŞ sınıfından ve Selim’den hiç hoşlanmaz. Sadece hafta sonları gördüğü çocuklarının sorumluluğunu almak hayatının dönüm noktalarından olacaktır. Çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için her yolu dener. Fakat iki çocuğu ile de geçinemez. Özellikle Miray sürekli babası ile çatışma halindedir.

Mansur (Murat Akkoyunlu): Edebiyat hocasıdır. Tam bir duygu insanıdır. Edebiyata olan düşkünlüğü daha ilkokuldayken hocaları tarafından fark edilmiş ve derhal okuldan uzaklaştırılıp sanayide kaportacıya yönlendirilmiştir. Mansur kafasına aldığı pense, tornavida darbelerine dayanamayıp Büyük Ada’daki halasının yanına kaçmıştır. Halası Mansur’un ileride büyük bir yazar olacağına inanarak idealleri konusunda ona destek vermiştir. Fakat Mansur’un yeteneksiz ve saf duygu insanı olduğunu fark edince verdiği desteği kesmiş ve onu direkt edebiyat fakültesine yönlendirip hızla sabit maaşa geçmesini sağlamıştır. Mansur’un en büyük hayali bir roman yazmaktır, fakat 33 yaşına kadar sadece 3 sayfa yazabilmiştir. Karşıda oturmamasına rağmen duygu insanı olduğu için her gün vapura binmektedir. İki kere vapurdan düşmüş ve bir kere simit atarken martı vurmuştur. Çok da parlak bir hoca değildir.

Tahir (Ünal Yeter): Tarih öğretmeni ve müdür muavinidir. Müdür muavininden çok dolmuş muavini gibidir. Çünkü müdür muavinliği mevkiinde para toplamaktan başka görevi yoktur. Aslında bilgi ve birikimi olan biridir, fakat her zaman ikinci plandadır. Asla birinci olamayacağı için 10-HAŞ tarafından 2. Tahir olarak adlandırılmıştır.

Samet (Barış Başar): Okulun güvenliğidir. 26-27 yaşlarındadır. Çok dikkatlidir. Su ve boncuk tabancası taşımaktadır. 10-HAŞ’a karşı bir nefreti yoktur ama güvenmez onlara. Çünkü o çok yoğun dikkatine rağmen her zaman dikkatini dağıtacak bir şey bulurlar.

Şahap (Ali Tutal): Din hocasıdır. Okulun en yaşlı hocasıdır. Hırslıdır, aslında idari kadroda olması gerektiğini düşünür ve bunu sık sık dile getirir. En sevdiği öğrenci Yılmaz’dır. Çocukların ilginç soruları yüzünden çoğu zaman ders işleyemez. Lafını diğer öğretmenlerden hiç esirgemez.

Venhar (Mine Şenhuy Teber): Okulun aşçısıdır. Okulda kalmaz. Sabah gelir, akşam gider. Hep beyaz giyer, günlük kıyafetleri de hep beyazdır. Kendisinin de 5 çocuğu olduğu için kafası çocuk gürültüsü götürmez, bu yüzden sert gibidir ama 10-HAŞ’ı sever. Fuat hariç bütün hocalarla iyi geçinir. Kendisine en büyük hakaret yemeğini beğenmemektir.

Selim (Ahmet Olgun Sünear): Sınıfın yakışıklısı ve beynidir. Zamanında annesi kendisini bırakıp gitmiştir. Hâlâ içinde annesini bulacağına dair umut vardır. Zekidir ama kafası hep cinliğe çalışmaktadır. En yakın arkadaşı ranza arkadaşı Kocaman’dır. En büyük handikabı çapkınlıktır ama bunu pek beceremez. Fuat’ın en sevmediği öğrencidir. Arkadaşlarının için yapmayacağı fedakarlık yoktur. Yeni gelen öğrencilerden Miray’a aşık olur. Fakat hem Miray kendisine göre çok zordur hem de rakibi Ersen karşısında eli her yönden zayıftır.

Ersen (Çağlar Ertuğrul): Ersen ve Galoş’ların lideridir. Yanında sürekli Bir ve İki lakaplı elemanları vardır, bunlar Selim’in deyimiyle Ersen’in Galoş’larıdır. Çok ünlü bir müteahhidin oğludur, arkadaş grubuna çok bağlıdır. Ersen lise öğrencisinden çok playboy gibi takılır. Çabuk sinirlenir ve sağlıklı düşünemez. Sevdi mi tam sever, sildi mi silgiyi de kaybeder. Babasının tek oğludur ve aslında liseyi sağlıklı bir şekilde bitirse bütün işlerin başına geçecektir. Miray’a görür görmez aşık olmuştur. Hayatının aşkı olduğunu düşünmektedir.

Yılmaz (Gün Koper): 9 HAŞ’ın müftüsüdür. 5 vakit namazında niyazındadır. Zamanında yurtlarda çok korkutulmuştur, bu sığınma refleksiyle dindar olmuştur. Orucunu sektirmez, gusül abdestsiz cama bile çıkmaz. Bütün bunlara rağmen aymazlıktan, haylazlıktan da hiç geri durmaz.

Sarı Menderes (Güven Murat Akpınar): Kayserilidir. Tam bir şark kurnazıdır. Ayrıca sarı değildir, küçükken sarı olduğunu iddia eder. Bağlantıları vardır, yurda yasak olan birçok şeyi sokabilir. Bir nevi okulun ve yurdun toptancısıdır. Esasen ailesi çok zengindir ama akrabaları anne ve babasının mallarına konmuştur, Menderes’in ticari hırsı buradan gelmektedir. Bir gün çok zengin olup akrabalarının yüzüne hazine bonosu atmak istemektedir. Ailesini en çok hatırlayan boynu büküktür. 4-5 yaşlarında onları trafik kazasında kaybetmiştir.

Mithat (Bora Akkaş): Fuat’ın oğlu ve Miray’ın abisidir. Okula bir sene geç başladığı için Miray’la aynı sınıftadır. Korkuları ve çekinceleri vardır. Kavga edemez, korktuğunda ya da panik olduğunda garip garip sesler çıkarır. Okulda Fuat’ın oğlu olduğu bilinmese de Miray’ın abisi olduğu bilindiği için Ersen ve Selim kendisini sürekli yanlarına çekmeye çalışacaklardır. Babası kendisinden ajanlık yapmasını ve 10-HAŞ’ın planlarını anlatmasını istemektedir. Mithat bunu yapmamayı reddetse de zaman zaman Fuat ağzından alır, zaman zaman da Mithat bunu 10-HAŞ’ın menfaatlerine kullanır.

Miray (Bensu Soral): Müdür Fuat’ın kızıdır. Annesi vefat etmiştir. Atak ve becerikli bir kızdır. Sorumluluk alır. Babasının ani kararıyla Aydınlıkevler Lisesi’nin yolunu tutar. Aslında nakli paralı gibi gözükse de babası durumu kitabına uydurmuştur. Miray babasının bu aşırı menfaate dayalı mantığından nefret etmektedir. O yüzden okulda baba kız olduklarını saklar. Kendi kız grubu arasında güzelliği ve çalışkanlığı ile hemen ön plana çıkmıştır. Fakat kızların arasında hemen yer bulamamıştır. Çünkü nakil olan diğer kızlar aynı okuldan gelmişlerdir ve birbirlerini tanımaktadır. Miray babasıyla sürekli takışır genelde onun yaptıklarını onaylamaz. Abisi Mithat ile arası ise iyidir, fakat Mithat çok saf olduğu için başına çok bela alır.

Melissa (Sevilay Şimşek): İngilizce öğretmenidir fakat İngilizce bilmemektedir. Öğretmen yokluğundan kadrodadır. Çocuklar Melisa’nın ne demek istediğini merak ede ede İngilizce’yi çözecektir. İlk tikilerdendir, öğretmen olduğu için tikiliğe ara vermiştir fakat içten içe Hülya ve Nil’i kıskanmaktadır.

Zerrin (Özüm Arkan): Beden öğretmenidir. Kaslıdır, serttir ama erkeksi değildir. Bir dönem orduda subay olarak bulunmuştur, bu yüzden askerlik anıları vardır, sık sık anlatır. Tahir’e aşıktır. Fakat ilk zamanlar Tahir’i bir yanlış anlamadan ötürü dövdüğü için bu aşkın yolu taşlıdır.

Gönül (Damla Debre): Nakil gelen kızlardan en öne çıkanıdır. Binicilik gibi pahalı zevkleri vardır. Annesi ve babası boşanmıştır, üvey babası ise kendisini istememektedir. Ersen’le kardeş gibidir, Ersen onu hep korur kollar. İlk gördüğü anda Selim’den hoşlanmıştır ama nefret etmiş gibi davranmıştır. Bu yüzden Miray’a düşman kesilmiştir. Ayrıca Miray’ın Fuat’ın kızı olduğundan ilk şüphelenenlerdendir. Yine de zamanla Miray’ın en iyi arkadaşı olacaktır.

İnci (Öznur Serçeler): Nakil gelen grubun en karamsarıdır. Gotiktir, emodur. Ailesinin çok parlak ve başarılı iki çocuğu vardır. İnci tarz olarak arıza olduğu için ailesi kendisini çok öne çıkarmaz, ailenin başarılı duruşuna uymamaktadır. Bir nevi çirkin ördek yavrusudur. Ailesi kendisini sevse de yatılı okumasının kendisi için rehabilite fırsatı olduğunu düşünür. İnci de ailesinden çok arkadaşlarıyla olacağı için memnundur. Yılmaz ile aşk yaşayacaklardır.

Doruk (Barış Aytaç): Nakil ile gelen gruptan kağıt üzerinde en zengin olanıdır. Babasının şirketinin yüzde 10 hisse sahibidir. Fakat reşit olmadığı için beş kuruş alamamaktadır. Kendisine bu hisseyi babasına kızan rahmetli dedesi vermiştir. Bu yüzden babası Doruk’a muhtaçtır. Hastalık hastasıdır, bin türlü ilacı ve yanından ayırmadığı ameliyat eldivenleri vardır.

Kocaman (Cüneyt Çeliksoy): Daha önce üç kere sınıf tekrarı yapmış, sınıftaki en büyük elemandır. Babasını hiç hatırlamaz, annesi gözünün önünde ölmüştür. Sürekli kirli sakalla gezer. Selim en yakın arkadaşıdır. Yaşça Selim’den büyük olmasına rağmen onun kadar olgun değildir. Saftır ve patavatsızdır. Çok sert olmasına rağmen de duygusaldır. Gönül’e aşıktır.

Hulya (Bengi İdil Uras) – Nil (Nihan Tarhan): Gönül’ün sürekli yanında dolaşan sarışınlardır. Gönül’ün yakın arkadaşlarıdır. Hepsi aynı okuldan gelmişlerdir. İkisi de birbirinden saftır. Ünlü aksesuvarlarına bayılırlar. Misal bir tuhafiyecinin camında “Atiye taytı gelmiştir” yazısını görürlerse o taytı kaçırmazlar!

Bir (Anıl Altan) – İki (Kadir İlkter): Ersen’in Galoş’larıdır. Bir düşünmeden konuşur, İki hiç düşünmez. O yüzden fikirleri çok aykırıdır. İkisinin kafası bir galoşa sığar. Ersen onlar için çok önemlidir.

Esin (Tatiana Marinescu): Okulun medikosunda hemşiredir. Samet ile evlidir. Okulda tanışıp evlenmişlerdir. Mesleği gereği bütün çocuklara ve 10-HAŞ’a karşı merhametlidir. Birçok kimse kendisine doktor gözüyle bakar. O ise hasta gibi davranır.