Ezgi Asaroğlu'ndan özel açıklamalar

‘O Hayat Benim’ dizisiyle izleyiciyle yeniden buluşan Ezgi Asaroğlu, işine aşık ama kendinden ödün vermiyor: “Büründüğüm rol, kamera kayıttan çıktığı an biter. Kayıt içinde o kişiyim, kayıt dışında Ezgi” diyor

Fox TV’nin iddialı dizisi ‘O Hayat Benim’de başrolleri Keremcem, Ceren Moray, Sinan Albayrak, Yeşim Ceren Bozoğlu ve Süleyman Atanısev’le paylaşan Ezgi Asaroğlu, bilinmeyen yönlerini InStyle dergisine anlattı.

MESAFELER ÖNEMLİ DEĞİL

“Ailemle aramızda çok güçlü bir sevgi bağı var. Mesafeler önemli değil, nerede olursam olayım desteklerini hissediyorum ve ihtiyaç duyduğumda yanımda olacaklarını biliyorum. Babamı kaybettim ama onu bile hâlâ yanımda hissediyorum, düşünün artık!”

OKUMAYI ÇOK SEVİYOR

“Farklı konularda okumayı, araştırmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi çok severim. Bu, küçüklükte edindiğim bir alışkanlık aslında. Geçmiş yıllarda birçok sanat ve spor dalıyla uğraştım. Oyunculuksa, hepsini kapsayan bir ana küme gibiydi! Oyunculuğun zamanla bende bir tutkuya dönüşmesi onun devamlı gelişen, sonsuza  açılmış dinamik bir meslek olmasından  kaynaklanıyor.”

FARKINDALIĞI YÜKSEK

“Bir oyuncu olarak birçok şeyden besleniyoruz. Dolayısıyla, yaşadıklarımızla, gözlemlediklerimizle, kendimizin bile farkına varmadığımız yönlerimizi keşfetmeye fırsatımız oluyor. İnsanın kendisiyle barışık olması da önce kendini fark etmesinden geçiyor bence zaten. Ayrıca kendimle olduğu kadar, insanlarla ve çevremle ilgili de farkındalığımın artmasıyla ve birçok şeyi daha net görmemi, olgunlaşmamı sağladı bu meslek.”

İŞİNİ İYİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR

“Büründüğüm rol, kamera kayıttan çıktığı an biter. Kayıt içinde o kişiyim, kayıt dışında Ezgi. Bunu çok iyi ayırt edebiliyorum. Sadece yaptığım işi iyi yapmaya çalışıyorum ve işin parıltılı yanını abartmıyorum. Yoğun temposuna ve düzensiz çalışma saatlerine rağmen, bir gün bile mesleğime olan heyecanımdan bir şey kaybetmedim ve bunun için kendimi her gün şanslı hissediyorum.”

EViNDE ÇOK MUTLU

“Evimde limana gelmiş gemi gibiyim. Mutlu ve huzurlu olduğum özel alanım orası. Beni kayıtsız şartsız seven kişilerin yanında ve güvendeyim. Ama bir Paulo Coelho cümlesinde de der ki: ‘Gemi limanda güvendedir ama gemiler limanda beklemeleri için yapılmaz.’ Aradaki dengeyi de, göz önünde olduğum bir mesleği yapıyor olmam kuruyor sanırım.”