Şubat TRT 1

30. BÖLÜM KONUSU
Tarık, Aslan Erkin’in verdiği emir üzerine Hayvan’ın bağlı olduğu solunum cihazının fişini çeker. Elem ise Deli İbrahim’i kurtarmak amacıyla karakola gitmiştir, ama burada Aslan Erkin tarafından sorguya alınır. Bu sırada Şubat, Yağmur'un intikamını almak üzere gittiği Yıldız Çankaya'nın evinde beklenmedik bir şekilde tuzağa düşürülür. Tüm bunlar olurken öldürüleceğini anlayan Cihangir, bildiği tüm gerçekleri anlatmak için Yağmur’un yanına gitmeye karar verir. Hayvan ölecek mi? Elem ve Deli İbrahim, Aslan Erkin’in elinden kurtulabilecek mi? Şubat ve Yıldız karşılaşmasında neler olacak? Şubat hangi gerçekleri öğrenecek? Cihangir-Yağmur buluşmasında neler olacak? 9 Mayıs Perşembe Günü Saat 22:50'de TRT 1'de

GENEL HİKAYE:

Bir yetimhane yangınında yüzünün bir kısmı yanan Şubat, toplayıcılık yaparak geçinen Aziz Bey tarafından kurtarılır. Şubat’ın sahip olduğu bir bilgi ve sahip olduğu güç, kısa sürede Aziz Bey tarafından keşfedilir. Aziz Bey, 20 sene boyunca Şubat’ı gözlerden uzak bir şekilde büyütür. Ta ki Şubat bir gün “gerçek” dünyaya çıkana kadar… Yağmur ise zamanının ünlü doktorlarından Cihan Çankaya’nın kızıdır. Amerika’daki gazetecilik stajının ardından ülkesine dönen Yağmur, bir televizyon kanalında muhabir olarak çalışmaya başlar. Hırslı bir yapıya sahip olan Yağmur, arzuladığı çıkışı bir türlü yakalayamamıştır. Bir gün haber peşinde koşan Yağmur’un yolu bir cinayet mahalinde tesadüfen Şubat’la çakışır ve birbirinden şaşırtıcı olaylar dizisi başlar.
 
Kağıt toplayıcı Şubat, kankası Saltuk ve babası yerine koyduğu Aziz Bey’le sade bir hayat sürmektedir. Aziz Bey, yüzünde çocukluğundan kalma bir yara izi taşıyan ve çok kuvvetli olan Şubat’ı dış dünyadan özenle korumuştur. Ancak Şubat’ın televizyon muhabiri Yağmur’a umutsuz bir aşk beslemesi işleri değiştirecektir. Talihsiz bir kaza sonucunda Şubat kendini ilk kez yalnız bulur. Şubat’ın, bütün hayatını değiştirecek bir iftirayla karşı karşıya kalması, o güne kadar yaşamakta oldukları sakin hayatlarını alt üst edecektir.

Oyuncular: – Alican Yücesoy, Melisa Sözen, Musa Uzunlar, Sekan Ercan, Özkan Uğur, Ülkü Duru, Tansu Biçer, Nadir Sarıbacak, Semet Yeşil, Damla Sönmez , Türkü Turan, Ahmet Kaynak , Ezgi Çelik, İbrahim Selim ,  Ece Dizdar, İdil Fırat, Kaan Yılmaz, Ege Tanman, Öner Ateş, Elif Öylüm Erdoğan, Ali Savaşçı, Engin Alpateş, Burak Çimen, Asil Büyüközçelik , Onur Gürçay, Özgür Cüneyt Karadurak, Batuhan Pamukçu, Özer Arslan, Ünal Hakverdi, Murat Göktepe, Umut Tanyolu, Tamer Yurtbaşı

Öykü:  Emin Gürsoy

Senaryo:  Funda Alp

Proje Tasarım, Yönetim: Onur Ünlü

Yönetmen: Volkan Kocatürk

Yapımcı: Orkun Ünlü – Funda Alp

Müzik: Ayşe Önder, Ümit Önder, Amesha Spenta

ŞUBAT– ALİCAN YÜCESOY

İstanbul’un altında, şehirlilerin bilmediği bir dünyada yaşıyor. Beş yaşındayken, Sultanahmet Yetiştirme Yurdu’nda çıkan bir yangından, Aziz Bey tarafından kurtarıldı. Sokaklarda büyüdü; anne-babasını tanımıyor. Çocuk gibi ama bilge… Çok güçlü, çok hızlı, çok yabancı, çok yabani…

YAĞMUR ÇANKAYA –MELİSA SÖZEN

Ulusal bir televizyon kanalının hırslı, yeni yetme, zengin muhabir kızı. Namı diğer “Haberler”… Şubat’ın büyük aşkı, kara sevdası. Yağmur gözü kara, laf dinlemez, Yağmur güzel, akıllı, çekici, Yağmur eğitimli, şehirli…

AZİZ BEY – MUSA UZUNLAR

Tam teşekküllü, bilge sokak adamı. Şubat’ın, Saltuk’un ve sokakta “namusuyla yaşayan” herkesin esaslı koruyucusu. Hem barışçıl hem de güçlü bir adam. Her sorun için bir çözümü, her dert için bir çaresi, her zorluk için bir icadı mutlaka var. Bir tek kendi geçmişinin acılarıyla başa çıkamıyor.

SALTUK – TANSU BİÇER

Şubat’ın kankası. Çok genç yaşta ve kırık bir kalple geldiği İstanbul’da Aziz’in himayesi altına girmiş. Aziz Bey ve Şubat’la beraber sokaklarda hakkını arıyor. Kendini “bozmadan”! Muzip, cesur, ama saf… Kendini fena halde uyanık sanıyor.

BAŞKOMİSER ARİF – SERKAN ERCAN

İstanbul’a yeni atanmış başkomiser. Arif’i anlatmaya mesleğinden başlamak gerekiyor çünkü o yaptığı işle var olan adamlardan. İşini teknolojiyle, ipuçlarıyla, tanıklarla değil, içgüdüsüyle ve irkiltici keskinlikteki sezgileriyle yapıyor.

SAMİM AKÇA – ÖZKAN UĞUR

Samim Akça hali vakti yerinde, kibar bir İstanbul beyefendisinin canlı timsalidir. Onunla ile bir yerde karşılaşsak o yer mutlaka çok asortik ve kaliteli bir yer olurdu ve böyle zarif bir beyefendiyle tanıştığımız için kendimizi şanslı hissederdik. İyi yemekler yer, iyi şarap içer, hayatın tadını çıkarmayı bilir ve yanından ayırmadığı egzotik, genç eşiyle de birbirlerine yakışırlar.

DELİ İBRAHİM – SERMET YEŞİL

Her neviden “yamuk” iş çeviren sokak çetesinin lideri. İnsafsız, kalleş, boğazına kadar pislikte. Çetesini tartışılmaz bir otoriteyle yönetiyor. Avenesiyle beraber yeraltındaki sarayında, mafya mekânından bozma bir yerde yaşıyor, kulak kesmeye tahtırevanla gidiyor. “

DUBLE – NADİR SARIBACAK

Deli İbrahim’in kardeşi, suç örgütündeki en güçlü ikinci kişi. Duble adına layık, çift kişilikli bir dengesiz. An geliyor dünyanın en yumuşak, en sevecen adamı oluyor, sokakta bulduğu kedinin yarasını sarıyor, insanların sırtına kardeşçe vuruyor, an geliyor gözünü kırpmadan bir adamın boğazını kesiyor, kör bir öfkeyle öldüresiye dövüyor. Dostluğu da, aşkı da, kardeşliği de keskin bıçak gibi, tehlikeli.

TOLGA AKÇA – AHMET KAYNAK

Samim Akça’nın oğlu. Matruşka bebekleri gibi kat kat bir karakter. İlk anda tipik bir zengin çocuğu. Aşırı enerji, aşırı özgüven, her şeyin pahalısı, yenisi, kalitelisi… Hırslı, engellenemez bir genç adam. Bu parlak cilanın altında ise babasının ezdiği, kolayca bocalayan, güçsüz bir adam var. Ve çocukluğundan beri sevdiği Yağmur’u kimselere kaptırmak niyetinde değil.

YILDIZ ÇANKAYA – ÜLKÜ DURU

Yağmur’un annesi. Yıldız hanımefendi tam sınıfının kadını; daima şık, daima zarif, daima haklı. Hayattan çok şeyler talep eden, işler istediği gibi gitmediğinde öfkelenen biri. Kocasının erken ölümü onda kötü bir tat bırakmış, şimdi hayatının merkezinde Yağmur var ama onu da bir türlü istediği hale getiremiyor.