Dolar 32,5726
Euro 34,9892
Altın 2.459,41
BİST 9.891,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18 °C
Az Bulutlu

Barış Çimen TV8'e isyan etti

05.03.2014
A+
A-
Barış Çimen TV8'e isyan etti

TV8 ile yollarını ayıran Barış Çimen, yaptığı açıklamada kanal yönetimini suçladı.

İŞTE O AÇIKLAMA

Arkadaşlar, peşi sıra telefonlar yerine olayı buradan açıklayayım.
 
Haberin yöneticisi dün ben programı bitirdikten sonra beni odasına çağırdı, ana haber bülteninin saati 20:00'den 18:30'a alındı. gün ortasını da kaldırdılar dedi. onun sunucusunu da senin programa kaydırdık, seni de ana haberde muhabir olarak değerlendirmek istiyoruz dedi. ama işte, o başta konuştuğun parayı alamazsın, kadron da 212 olmaz. baktım yarım ağız bir tavırla söylüyor, hayal kırıklığına uğrayıp, düşüneceğim dedim. zaten bu hafta sonuna kadar programı da sunmaya devam edecektim. olayı sadece programın editörü ile paylaştım. ki onun da haberi yoktu. sonra eve dönüp uyumadan önce haberleri taradım internetten. sonraki gün programa hazırlık anlamında. taaa amerika'dan bir arkadaşım tweet attı. ilişikte bir haber sitesinin duyurusu vardı. tv8'in yeni yayın döneminde şöyle olacak böyle olacak diye. şaşırdım. bir kaç saat olmamıştı daha bana deklare edileli. yani haftalardır yaptıkları planı doğrudan muhatapları olan bana herkesle aynı anda söylemişlerdi, çok sağolsunlar. aradım yöneticiyi, daha önce niye söylemediniz dedim. hayal kırıklığımın etkisi artmıştı. moralimin bozuk olduğunu mümkünse programı sunamayacağımı söyledim. yarım ağız işte kem küm, gel sun dedi. reddettim. olay bu.

Düşüncelerime gelince:
 
işin beni sinir eden tarafı, hem habertürk'te gül gibi programım vardı onu bıraktırdılar, hem de yeni yayın döneminde yaptıkları plansızlığı benim üstüme yıktılar. başka kanallar alacağı adamı aldı. ne yapayım ben şimdi?
 
ikincisi, elalem ne der? üç hafta ekrandaydın, sonra birden bire yoksun. ne oldu, başarısız oldun, indin. bunu da benim sırtıma attılar

iyi de o zaman niye beni işe alıyorsun? o kadar deneme çekimi yapıp, başkalarının arasından beni seçip olan işimi bıraktırıyorsun?
 
oysa daha beni işe aldıkları gün yayın planları değişmiş. e bana da söyleyin bunu bi zahmet?! bir aydır kendime başka bir iş bakardım. diğer kanalların yeni yayın dönemini geçirmezdim. ekrana çıktı, yapamadı; olmazdım?
 
işe aldıkları hafta “Ooo, Barış Çimen'i aldık, parlatırız, irfanla, fatihle yarıştırırız deyip tv8'in koca tanıtım kadrosu ile, iki gün, daha güneş doğmadan istanbul'un her yerinde neden çekim yaptınız? bilboard'lara basacağız diye neden fotoğraflarımı çektiniz?

zavallı ve işsiz olduğum için mi?
 
desenize ben yayıncı falan değilim. gelişigüzel iş yaparım. gözümü kırpmadan adam harcarım diye?!
 
ayıp değil mi?

ben de diyorum, en başta, beni direkt patron seçti diye, haberin yöneticileri biraz temkinli, böyle mesafeli, isteksiz. sonra dağılıverdi o hava. sevmiş gibi yapıverdiler. ilk programda, rezalet, felaket gibi gelen eleştiriler, ikinci programda oluyor, iyiye gidiyor, işte bu!'ya dönüştü. ben de oradan işkillendim aslında, ama yine de işime baktım.

meğer adamlar beni gözden çıkarmış çoktan. ondan uğraşmazlar, sorunca da, haa iyi gidiyor deyip savarlarmış başlarından.

ama yer mi? kusura bakmayın bunun hesabını vereceksiniz.

sizler, insanların suratına sırıtıp arkasından dolap çevirmekte ustalaşmış olabilirsiniz. ama bu meslek insana karşı sorumluluğu gerektiren bir meslek. çok da farkındasınız ki, patron asıl sizin altınızdan çekti halıyı. bülteninizi kimsenin seyretmeyeceği saate taşıdı. çok yakında “ne gerek var bültene canım” da diyecektir. kovula kovula, kalan en son kişi olana kadar, orada birbirinize sırıtmaya devam mı edeceksiniz?

gerçekler ağır mı geldi? e gazetecilik zor zenaat.

sizler çeteyi kurup oraya çökmüş, patronu da kafalamış gözükebilirsiniz. ama nereye kadar.. yine karşılaşırız zaten. verdiğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun.
 
Barış Çimen
 

ETİKETLER: , , , ,
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.