Dolar 37,9709
Euro 40,8084
Altın 3.686,86
BİST 9.649,53
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21 °C
Çok Bulutlu

Yalan Dünya setinde Kanal D dizileri buluştu

05.03.2014
A+
A-
Yalan Dünya setinde Kanal D dizileri buluştu

Elle dergisi ekibi, sonbaharın iddialı yapımlarının yıldız isimleriyle “Yalan Dünya”nın setinde buluştu.

ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ

Öyle bir geçti zaman ki, Mete büyüdü… Berrin, Ahmet’e kavuştu… Peki ya sonra?

Mete artık olgun bir karakter

Aras Bulut İynemli, Mete’nin sorumluluklarının arttığını vurguluyor: “Olgunlaştı Mete, eskiden daha çocuktu, sadece aşklarını olgun yaşıyordu. Mete’nin her daim haksızlığa karşı duruşunu ve ailesini sahiplenmesini çok seviyorum; çünkü ben de aynen böyle biriyim.”

Berrin’i nasıl bir gelecek bekliyor

Yıldız Çağrı Atiksoy, Berrin karakterinin baba sevgisi eksikliğinden dolayı hayata çok sert baktığı düşüncesinde: “Berrin’le aynı şeyleri yaşasaydım kesinlikle onun tepkilerini vermezdim. Her şeyi siyah-beyaz görüyor, çok düz, mesafeli ve uç bir karakter. Hiçbir pozitifliği yok; bu açıdan beni çok zorluyor, enerjisiyle yoruyor. ‘Berrin’, ‘Ahmet’e çok zor kavuştu, onu kolay kaybedeceğini düşünmüyorum. Ama bu kadar mutlu da yaşayamayacak bence. Mutlaka bir şey olacak.”

Ünlü olmakla ilgili ne düşünüyorlar

Aras Bulut İynemli, diziyle beraber hayatlarının değiştiğini, uçak mühendisliği okurken kendini oyunculuk yaparken bulduğunu, özellikle yaşam seviyelerinin önemli ölçüde yükseldiğini vurguluyor.
Yıldız Çağrı Atiksoy ise “Ünlü olmayı kabul edeceksin ama umursamayacaksın” diye söze başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Eski çevreniz ve çocukluk arkadaşlarınız hâlâ yanınızdaysa, içinizde çok da ünlü olmamışsınız demektir.”

KÖTÜ YOL

“Hikaye çok daha sert bir yöne doğru evrilecek!”

Nasıl bir hikaye “Kötü Yol”?
Orhan Kemal’in aynı adlı eserinden uyarlanan “Kötü Yol”da Şükran Ovalı, oyunculuk hayallerinin peşi sıra Adana’dan İstanbul’a kaçan Nuran’ı, Ezgi Mola yeteneksiz yıldız Leman’ı canlandırıyor.
Ovalı, “Kötü Yol”un karakter anlamında ilk başrolü olduğunu; hocası Ayşenil Şamlıoğlu, okul arkadaşı Ezgi Mola ve aynı sahnede oynama hayalini kurduğu İlker Aksum’la bu dizide buluşmasının çok anlamlı olduğunu anlatıyor. Nuran karakterini ise feminist buluyor: “Nuran’ı o kadar çok seviyorum ki, yaptığı her şeyi onaylıyorum. Zor şartlarda büyümüş, harçlıklarını biriktirerek Türk filmleri seyreden, hayata inanan, çok korkak ama çok cesaretli, gözü kara ama içe kapanık, saf ve kalbiyle hareket eden biri. Baş eğmemesini, hayallerinin peşinden İstanbul’a, bilinmeyene doğru yol almasını çok cesur buluyorum. O döneme göre kesinlikle anarşist ve feminist bir tavır sergiliyor.”

Şükran Ovalı da Nuran kadar gözü kara mı

Ovalı’nın bu soruya yanıtı net: “Oyunculuk yaptığıma göre kesinlikle öyleyim. Her ne kadar insanlar bu mesleği çok basit olarak algılasa da, bence çok zor bir iş. Hiçbir garantimiz yok, işimizi kaybedersek ne yapacağımız belli değil. Ben nöbetçi öğrencilik gibi oyunculuğu hep ilk günkü şevkle yapacağıma inanıyorum.”
Ezgi Mola’ya gelince… O Leman karakterini nasıl yorumluyor: “Leman kendine güveniyor gibi görünen ama dertleri olan, sürprizli, inişli-çıkışlı bir karakter. Onu çok sevdim ben… Hayır, bana hiç benzemiyor ama düşündüğümüzde hepimiz biraz dengesiz değil miyiz şu hayatta? Ben Leman’ı onaylasam da, onaylamasam da; bir yerde ona sahip çıkmam, ona inanmam lazım ki en iyi şekilde yorumlayabileyim.”

Seyirciyi hangi sürprizler bekliyor

İki oyuncu bütün karakterlerde büyük iniş çıkışlar yaşanacağını, hikayenin daha sert ve gerçek bir yöne doğru evrileceğini söylüyor.

KAYIP ŞEHİR

Kayıp şehrin yakışıklıları ve “delikanlı” kadını Aysel’le tanışın!

Arka sokaklarda neler yaşanıyor

Kanal D’nin yeni dizisi “Kayıp Şehir”de Aysel karakterini canlandıran Gökçe Bahadır, diziyi şöyle özetliyor: “İstanbul’a göç eden Toptaş ailesinin şehre ayak uyduramaması ve yaşadığı sıkıntılar ekrana yansırken; arka planda çingenelerin, travestilerin, siyahların, sokak çocuklarının sorunlarına tanıklık ediyoruz.”

Bu karakter aileyi birbirine katacak

Gökçe Bahadır, Aysel’in dobralığını çok sevdiğini dile getiriyor: “Aysel, hayattan darbe almış, düşüncelerini sakınmadan söyleyen delikanlı bir kız. Toptaş ailesinin üst komşusu. O aileyi birbirine katacak, hayatlarını değiştirecek!”

Hikayenin zıt kardeşleri

İlker Kaleli, İrfan karakterinin ilk büyük çaptaki rolü olduğunu anlatıyor: “İrfan, çok tutkulu bir genç ama arzularına söz geçiremediği için enerjisine yenik düşüyor ve olumsuz olaylara yol açıyor. Kuralsızca istediklerini elde etmeye çalışıyor ve her yolu deniyor.”
Arnavut asıllı Nik Xhelilaj ise İrfan’ın güvenilir ve sorumluluk sahibi erkek kardeşi rolünde.

Ünlü olmayı önemsemiyorlar

Gökçe Bahadır, şöhret hakkında şunları söylüyor: “Yaprak Dökümü’nde çok popülerdim. Sonra ekranlardan uzak kaldım. Bu yıl ‘Kayıp Şehir’de rol almasaydım sokakta bana bakmayacaktı insanlar. Ün kavramını önemsemeden uzun soluklu işler yapmak ve kendini geliştirmek çok önemli.”
İlker Kaleli, “Televizyon ve internetin olmadığı bir yerde bir insanın ünü kulaktan kulağa yayılıyorsa, o insanda gerçek bir cevher vardır” diyor.

YALAN DÜNYA

Senaryoyu okurken ve çekimlerde gülmekten yerlere yatıyoruz!

Yepyeni bir karakterle gülmeye hazırlanın

Okan Çabalar, yeni sezonda Nurhayat’ın ağabeyi Bünyamin Karakaş olarak “Yalan Dünya” ekibine katıldı. “Nurhayat’ın ağabeyi ne kadar normal olabilir ki? Ben de karakterle ilgili çok şey bilmiyorum, izleyin ve görün!” diye anlatıyor Çabalar.

Komik rol üzerime yapışır demiyorum

Gupse Özay, “Nurhayat”tan sonra yine bir komik karaktere hayat vermek ister mi? Yanıtı kısa ve öz: “Komik karakterler üzerime yapışır diye de bir korkum yok. Hamur gibi bir yüzüm var, saçımı boyasanız bile bambaşka biri olabilirim. Özellikle Gülse Birsel yazarsa yeniden bir komediye hayır demem!”
Peki kendisi Nurhayat’tan ne kadar farklı? “Nurhayat deli halleri, kıskançlığı, inatçılığı, yoğun ev kızlığıyla dikkat çekmeye devam edecek. Bense tam zıt kutuplardayım. O daha içgüdüsel, ben mantığı asla elden bırakmam. Evlilik gibi pembe hayallerim yok, düşüncesi bile beni yorar. Ayrıca mutfakta çok yeteneksizim; sadece pilav yapmasını bilirim. Süslü takılar ve abartıyı hiç sevmem, çok sade giyinirim.”

Bu sezon sürpriz var mı?

Gupse Özay ve Okan Çabalar, insanların gülmeyi unuttukları bir toplumda dizinin önemli bir açığı kapattığını söylüyor: “Herkes televizyon karşısında koltuğuna uzanıp keyifli vakit geçirecek. Biz senaryoyu okurken ve çekimler sırasında bile yerlere yatıyoruz. Gülmeye hazır olun!”

Yazı: Selin MİLOŞYAN
Fotoğraflar: Ümit SAVACI
Styling: Hafize ÇELİKTÜRK

MUSTAFA YAMANER
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.