Dolar 36,6383
Euro 39,8878
Altın 3.522,82
BİST 10.840,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25 °C
Çok Bulutlu

Araf Zamanı kasım ayında starda başlıyor

05.03.2014
A+
A-
Araf Zamanı kasım ayında starda başlıyor

Star TV, yeni sezonda iddialı bir diziyi daha seyircilerinin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Kasım ayında başlayacak “Araf Zamanı”nın başrolünde Selin Ortaçlı ve Saruhan Hünel var.“Araf Zamanı” ekibine nasıl dahil oldunuz?      

Saruhan Hünel:”Araf Zamanı”, Sergin Akyaz’ın Base Film şirketinin işi. Sergin’in bana bir şey teklif etmesiyle benim kabul etmem aynı anda olur. Çünkü ona “hayır” deme durumum olmaz. Biz 12 senedir beraber çalışıyoruz. Çok güveniyorum kendisine. Bir de “Araf Zamanı”, bir senedir var olan bir proje. Senaryosunu ilk okuduğumda, son sayfaya nasıl geldiğimi anlamadım. Aslında iddialı konuşmayı sevmem ama bu, hem hikâyesiyle hem de kurgusuyla çok farklı bir dizi. İzleyiciler de dizi yayına girdiğinde şimdiye kadar böyle bir iş yapılmadığını görecek.
  
Canlandıracağınız Ali karakteri nasıl biri?      

– Seyirciler beni daha önce istihbaratçı ve mafya adamı olarak izlemişti. Bu kez, gözü pek ve ideallerinin peşinden giden bir polisi canlandırıyorum. Ali’nin hayatında sevdiği iki kişi var; annesi Meliha ve aşık olduğu Nazlı. Zaten başka da kimsesi yok hayatta. Ancak bir gün geliyor, görevi gereği ikisine de sırt çevirmek zorunda kalıyor. Duygusal gelgitler yaşamasına rağmen başladığı işi yarıda bırakmıyor.

Polisiye bir dizi mi “Araf Zamanı”?
    
– Polisiye değil aslında, dram ve aşk dizisi.

Ali, idealist bir polis ama işi uğruna aşkından, hayatından vazgeçebiliyor…

– İşi için çok büyük ödün veriyor ama aslında aşkının, sevdiği kişinin peşinden de koşuyor. “Araf Zamanı” seyirciyi devamlı ters köşeye yatıracak.

Peki siz aşk ve iş arasında tercih yapmak zorunda kalsaydınız, hangisini seçerdiniz?

– Öncelikle bu bir dizi. Gerçek hayatta oyunculukla aşk arasında seçim yapmak gibi bir durum olmuyor. Her şeyin yeri ayrı. Ama eğer beraber olduğum kişi işimi engelliyorsa, tabii ki işimi seçerim, aşkı değil.

Ali için “kötü bir karakter” diyebilir miyiz?

– İyi ya da kötü olarak adlandırmayalım… Devletini ve milletini seven, ülkesi için çalışan bir karakter Ali. İçinde bulunduğu durumdan dolayı bazı gelgitler yaşıyor. “Araf”, arada kalmak demek. Arada kalmak kadar kötü bir şey yoktur hayatta…

Siz hiç ‘arada’ kaldınız mı?

– Tabii ki, kaldım. Kalmama ihtimali yok zaten. Çok büyük radikal kararlar almak zorunda kaldım mı? Çok nadir. Ben biraz kaderciğim. “Allah her şeyin hayırlısını versin” deyip hayal kuran birisiyim.

“Kaybolan Yıllar”dan sonra ara verdiniz değil mi oyunculuğa?

– Evet, iki sene verdim. Aslında “Serçe” diye bir dizi yaptık ama ben o projeye çok inanmadığım için bıraktım. Bir senedir de “Araf Zamanı” için çalışıyorum.

Birçok oyuncu hiç ara vermeden dizi çekiyor…

– Seyircinin benim canlandırdığım karakterlere inanmasının temel sebebi de fazla iş yapmamam. Çok iş geliyor ama her şey para değil, biraz da gönlünüzün düşmesi gerekiyor. Sonuçta bu işi duygularınızla yapıyorsunuz.

Oyunculuğun yanı sıra yapımcılık da yapıyorsunuz sanırım…

– Yapımcılıktan ziyade, yapıma destek veriyorum. Sergin benim eski eşim. Bizim dostluğumuz ölene kadar süreceği için ona daima destek vereceğim. Bana “küçük yapımcı” diyebilirsiniz. Oyunculuğu daha çok seviyorum, kamera önü beni daha çok cezbediyor.

ÇOK ZOR AŞIK OLUYORUM

Sergin Akyaz’la boşandınız. Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?

– Şu an öyle bir programım yok. Ama hayatın ne getireceğini bilemeyiz.

Peki size aşk desem?

– Ben çok zor aşık oluyorum. Karşımdaki kişinin öyle yetenekleri, öyle duyguları olmalı ki, o beni kendine aşık etmeli.

Nasıl bir kadın sizi kendine aşık eder?

– Aslında bunun bir kriteri yok. En önemli özellik samimiyet ve dürüstlük. Ben çok zor şeyler istiyorum.

Selin Ortaçlı: Bu dizi kaderimde varmış

Bu sizin ilk başrolünüz. Teklif size nasıl geldi, anlatır mısınız?

– Sergin Akyaz’dan geldi teklif. Bir televizyon programına konuk olmuştum, orada görmüş, çok beğenmiş. “Biz bu kızı daha önce neden görmemişiz?” demiş. Beni aradı, onun üzerine hemen buluştuk, şartları konuştuk ve el sıkıştık. Çok hızlı gelişti her şey.

Sizi ikna etmeleri çok zor olmadı sanırım…

– Olması gerekiyormuş, kaderimde varmış diye bakıyorum ben. Bu projede iki ay önce her şey hazırmış, yalnızca benim karakterimi canlandıracak kişiyi bulamamışlar.

Size ‘evet’ dedirten şey neydi?

– Projeyi çok beğendim. Senaryosu çok sürükleyici, o yüzden çok hoşuma gitti. Sergin Hanım ve ekip de müthiş. Onlarla çalışmak çok keyifli olacaktı. Zaten bir senedir Şahika Tekand’da oyunculuğa yatırım yapıyordum, projeyi de çok beğenince dahil olmak istedim.

Peki ilk kez başrolde oynayacak olmak sizi tedirgin etti mi?

– Ben kafasına koyduğunu yapan biriyim. Her şeyin en iyisini yapmak gibi bir takıntım var. Yine de ilk başrolüm olmasının tedirginliğini yaşıyorum. Çünkü başroldeysen yalnızca kendinden sorumlu olmuyorsun, herkese karşı sorumlulukların oluyor. Elimden geldiği kadar bu duyguyu yatıştırmaya çalışıyorum.

Yakın çevreniz dizide oynayacak olmanızı nasıl karşıladı?

– Ben zaten hep bu tarz işler yaptım; modellik, sunuculuk, tasarım… Dolayısıyla bana çok uzak bir şey değildi oyunculuk. Öyle çok şaşırmadılar. Benim annem ve babam da modeldi. Onlara da yabancı bir iş değil.

Dizide canlandırdığınız karakterden de bahseder misiniz biraz?

– Ben Nazlı’yı canlandırıyorum. Genel cerrah. Çocukluk aşkı Ali’yle evlenmeye hazırlanıyor. Çok duygusal, naif biri.

Role hazırlık sürecinde hastanede de gözlem yaptınız mı?

– Daha önce “Doktorlar” dizisinde birkaç bölüm oynamıştım, o zaman gerçek ameliyatlar izleme fırsatım olmuştu. Bunun yanında bir doktorla beraber çalışıyorum. Çünkü yeri geliyor, kalp masajı yapmam gerekiyor. Bana bütün bunların tekniğini öğretiyor. Bir de Nazlı şeker hastası, her gün iğne vuruluyor.

Dizide aşkına kavuşamayan bir kadın mı göreceğiz?

– “Kavuşamayan” diyemeyiz, çünkü çocukluktan beri beraberler ve evlenmeye hazırlanıyorlar. Devamında neler olacağını ben de bilmiyorum, izleyip göreceğiz.

Yeni bir oyuncusunuz. Ekip arkadaşlarınız sette size yardımcı oluyor mu?

– Tabii ki herkes birbirine destek oluyor. Bana özellikle Saruhan çok destek oluyor.

HİÇ AŞIK OLMADIM

Saruhan Bey çok zor aşık olduğunu söyledi. Siz aşkı nasıl yaşarsınız?

– Ben o konuda Nazlı’ya benziyorum. Çok duygusal biriyim. Karşımdaki mutlu olsun diye elimden geleni yaparım. Çok vericiyim ama alamadığım noktada kendi ayaklarımın üzerinde durup “Ben daha önemliyim” der ve ayrılırım.

Aşkı tanımlamanızı istesem?

– Aşkı tanımlayabilen biri var mı? Varsa, ona soralım. Ben hayatımda hiç aşık olmadım. Aşk, yorumsuz kaldığım bir konu. Aşık olduğunu zannediyorsun, bir süre olmadığını fark ediyorsun ve hayat seni başka yere götürüyor…

(Büşra BOZOK- Hürriyet)

MUSTAFA YAMANER
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.