Dolar 38,4426
Euro 43,8561
Altın 4.096,06
BİST 9.261,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15 °C
Az Bulutlu

Selen Seyven'in röportajı

05.03.2014
A+
A-
Selen Seyven'in röportajı

“Genco” dizisiyle adını duyuran ve bugüne dek birçok yapımda rol alan Selen Seyven, ekran yolculuğuna “Avrupa Avrupa” ile devam ediyor. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden mezun olan Seyven, daha alacak çok yolu olduğunu düşünüyor: “Oyuncu oldum diyemiyorum.”

“Avrupa Avrupa”da Tarık Ünlüoğlu ve İpek Tuzcuoğlu’nun oynadığı çiftin kızları Gül’ü canlandırıyorsunuz. Nasıl bir kız Gül, biraz anlatır mısınız?  

– Gül, tam ergenlik çağında, cayır cayır, yerinde duramayan bir kız. 17 buçuk yaşında. Konserlere gitmek istiyor, erkeklerle yeni yeni heyecanlar yaşıyor… Çok fazla hakkı olduğunu düşünüyor ve özellikle Avrupa Birliği’nin getirdiği hakları kullanmak istiyor. Zaman zaman saçmalıyor ve komik durumlara düşüyor.

Sosyal ağlarla aranız nasıl?

– Sosyal ağlarla değil de sosyal çevremle ilgiliyim ben. Öyle Twitter’da, Facebook’ta görünen biri değilim. Facebook’a çok az giriyorum, Twitter hesabım da zaten yok.

“Avrupa Avrupa”yı kabul etme nedeninize gelelim… Oyuncu kadrosunun da etkisi olmuştur sanırım bu projede yer almanızda…

– Aslında oynayacağı ilk belli olan oyuncu bendim. Bir sitcom’da rol almayı çok istiyordum. Beş senedir piyasadayım, dört senedir hep dram işlerinde oynadım, hep ağlayan kızdım. Benim için sürekli “Bunun suratı minik, bunu ağlatalım” diyorlardı. Bu dizi ise benim için bir sınavdı. “Acaba komedi oynayabilecek miyim?” diyordum, teklif gelince kabul ettim.

Rol arkadaşlarınızla aranız nasıl?

– İpek Tuzcuoğlu’nun çok seviyorum. Anne-kızı oynuyoruz ama abla-kardeş gibi olduk. Çok pozitif bir kadın. İyi ki o var. Zuhal Topal da çok güzel bir komedi oyuncusu, onunla da çok iyi anlaşıyoruz. Setimde mutluyum kısacası.

Sitcom çekmek, diğer projelere göre daha mı rahat?

– Üç günde bitiriyoruz işi. Benim eğlencem ve işim set, o yüzden evdeyken bir an önce set gitme zamanı gelsin diye bekliyorum. Hayatımda ilk kez diğer dizileri de izleme fırsatım oluyor. Arkadaşlarımı izliyorum, kendime zaman ayırıyorum, geziyorum. Şu an daha mutluyum, nazar değmesin.

Ekranda kendinizi izlerken, beğenmediğiniz şeyler oluyor mu?

– Kendimi hiç beğenmiyorum. Popom çok büyük çıkıyor! Bazen saçımı, makyajımı beğenmiyorum. Ekranda göründüğümden birazcık daha iyi olduğumu düşünüyorum. Belki de fotojenik değilimdir…

Röportaj: Gülbahar KARAKUŞ – Hürriyet

ETİKETLER: , ,
MUSTAFA YAMANER
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.